Kanınızı Donduracak En yaşlı Seri Katilin Hikayesi (Albert Fish)

Albert Fish
1875 yılında babasının ölümünden sonra, kimsesiz çocukların bakıldığı bir çocuk bakımevine yerleştirilen Albert Fish, 7 yaşına kadar kaldığı bu kuruma uyum sağlayamadığı için ruhsal yapısı bozuldu. Annesinin yanında cinsel istismara uğradıktan sonra aşırı baş ağrılarından yakınan Albert Fish, lise öğreniminin ardından bir yandan gezip bir yandan geçici işlerde çalışmaya başladı. 1882 yılında eşcinsel eğilimleri ortaya çıktı. Küçük suçlara bulaşan Fish, 1910 yılında ilk kez cinayet işledi. Çeşitli sapkınlıklara olan ilgisi giderek artıyordu. Dine olan eğilimi belirginleşti.
Genellikle küçük ve savunmasız çocukları kurban seçen Albert Fish, cinayetlerinde mutlaka işkenceler uyguluyor, tecavüz ediyor, etlerini yiyor, kurbanlarına acı çektirmekten büyük zevk duyarak, bunları din adına yaptığını düşünüyordu. 1920 yılına kadar yaklaşık 15 cinayet işlediği varsayılmaktadır. Seri katil, aynı zamanda kendi kendisine de çeşitli işkenceler uyguluyor, kendi idrarını içip, çivili sopayla kendini dövmek, kasıklarına iğne batırmak gibi cinsel ve fiziksel işkencelerle kendi günahlarını cezalandırdığına inanıyordu. İşkence yaptığı ve öldürdüğü çocukları "Tanrı'ya verilen kurbanlar" olarak düşünüyordu.
Kuzuların Sessizliği filmine ilham olan Albert Fish'in toplam 100'den fazla cinayet işlediği düşünülüyor. Aynı zamanda yamyam (insan eti yiyen) Fish, en yaşlı seri katil olma özelliğindedir.
1928'de Budd ailesiyle yakınlaşan Fish, onların güvenini kazandıktan sonra küçük kızları Grace Budd'ı, yeğeninin doğum günü eğlencesine götürmek bahanesiyle kaçırarak boş bir eve götürdü. Grace'in cesedini parçalayan Fish, bazı parçaları kaldığı pansiyona getirdive dokuz gün boyunca hiç dışarı çıkmadan bu parçaları pişirip yiyerek mastürbasyon yaptı. Daha sonra kaçmaya başlayan Fish, 1934 yılında kendi hatası yüzünden, kendisini yakalamayı kişisel bir konu haline getiren polis William King'in eline düştü. Budd ailesine, kızlarını nasıl öldürüp yediğini anlatan mektuplar göndermesi nedeniyle yakalandı.
1935 yılında yargılanmasının sonunda deliliğine kanaat getirildiyse de elektrikli sandalyede idam cezasına çarptırıldı. Kararı duyunca "Hiç tatmadığım bu büyük zevki tatmaktan mutlu olacağım" açıkladı. Albert Fish'in idam cezası, 16 Ocak 1936 tarihinde Sing Sing hapishanesinde elektrikli sandalyede infaz edildi.
Önceki yazı
« Prev Post
Sonraki yazı
Next Post »
Yorumunuz İçin Teşekkürler